Posts Tagged ‘humanistik yaklaşım’

Enerji Alanı ve Eklenti Temizliği

Normalde insanlar düşük enerjilere karşı korunaklıdır. Ancak “hastanede kalış, ciddi bir hastalık, yaşanan travma veya kazalar, bağımlılıklar, yoğun duygusal incinme” gibi anlarda bu koruma zayıflar. Düşük enerjilere bağlanılmasının en önemli sebebi kendinizi zayıf hissettiğiniz noktalardır. Örneğin, – Kendinizi sürekli açıklayamadığınız bir yorgunluk içinde hissediyorsanız, – Çeşitli konulara veya bazı insanlara karşı aşırı bağımlılık hissediyorsanız, – […]

Anne Karnı Travmaları ve Şimdiki Hayat Regresyonu

Bebekler henüz anne karnındayken, hem annenin iç dünyasında, hem de çevrede olanları algılayabilir ve birçok bebek için travmalar anne karnında başlar. Bu travmalardan bazılarında kişi; – Hamilelikte istenmemiş ve düşürülmeye çalışılmış bir bebek olabilir, – Anne karnında kordon dolanması yaşamış veya ölü doğmuş olabilir, – Anne karnında veya sonrasında bir yakınını (abi, abla, anne, baba […]

2012’de Işık devrine geçiş yapıyor muyuz?

21 Aralık 2012 tarihi yaklaştıkça bu konuyla ilgilenenleri bir telaş aldı. Hem dünyada, hem de ülkemizde 21 Aralık gününden maksimum ticari faydayı nasıl sağlarız düşüncesiyle bir sürü etkinlik oluşturulmuş durumda. Yucatan-Mexico da değil otel odası, parkta yatacak bank bulmak mucizelere kalmış durumda. Türkiye?de de durum farklı değil. Enerjisi yüksek diye bilinen dağlar, adalar ve benzeri yerler spiritüel etkinliklerle doldurulmaya çalışılıyor. Sanırsınız o gün gerçekten olağandışı bir şey yaşanacak ve bu kişilerin yanında olmak çok büyük bir şans. Sizi ancak onlar kurtarır. O gün tüm dünyada ?toplu meditasyon? ve ?birlikte yeni bilince hazırlanmak? gibi deneyimler yaşanacak. ?Yanımızda olursanız güvende olursunuz!?, ?Gelin sizi yeniçağa insiye edelim, birlikte foton kuşağını karşılayalım? sloganları da bu yüzden almış yürümüş durumda.

Bebeklerin anne karnındaki yolculukları hakkında ne kadar doğru bilgiye sahibiz

Bebeklerin anne karnındaki süreci nasıl yaşadıkları hakkında yazılan yüzlerce tıbbi kitap var. Ancak hemen hiçbiri bu sürecin spiritüel kısmına değinmiyor. Hatta neredeyse bebeğin ruhsal ve duygusal gelişimini yok sayıyor. Örneğin 16. haftadan itibaren çocuğun anne karnında ışığa duyarlı olduğunu, yirminci haftada konuşmalara tepki vermeye başlayacağını, yirmi beşinci haftada müzik sesine tekmeyle cevap verdiğini biliyor olabilirsiniz. Ancak altıncı aydan itibaren annenin duygularındaki değişimi anladığını belli edebildiğini biliyor musunuz? Ya da annesinin duygularının, asabiyetinin bebeği derinden etkilediğini ve karı- koca arasındaki ilişkinin bebeğin tüm yaşamını değiştirebilecek bir güce sahip olduğunu?

Kayıp Ruhlar, Davetsiz Enerjiler ve Ruhsal Eklentiler

Ruhsal Enerji Nedir?
Ruhsal enerjimizin en önemli amacı tekamül etmek. Dolayısıyla ölümden sonraki sürecin en doğru işleyişi ışığa doğru yolculuk, yani ruhsal aleme geçmek. Kuran?da Münker ve Nekir olarak adı geçen meleklerin bizi kabir aleminde karşılayarak ışığa olan yolculuğumuza eşlik edeceklerini belirtiyor. Ayrıca bu süreç hakkında halen yaşamda olan insanların, ölüme yakın deneyimlerini anlattıkları yüzlerce kitap bulunmakta. Bu konuda yazılan tüm kitaplar göstermekte ki, ruhun bedeni terk ettiği andan itibaren başlaması gereken bir ruhsal alem yolculuğu var.
?Beden, can çocuğuna gebedir. Bir ömür boyu onu vücut rahminde taşır, besler; ölüm rûhun bir başka âleme doğması hâdisesinin sancılarıdır? diyor Mevlana.

İlişkilerde Birlikte Büyümek – 1

Bir çocukla yetişkin arasındaki farka baktığımızda ilk dikkati çeken, yaptıklarımızdan duyduğumuz sorumluluk oranıdır. Bir çocuk olarak yaptıklarımız karşısında o masum bakışın ve dudak büzmesinin arkasına saklanabiliyorken, bir yetişkin olarak her zaman çevremizdeki her şeye karşı daha fazla sorumluluk taşırız. Büyümek için sorumsuzluk duygusu ile başkalarının bakımına muhtaç olduğumuz duygusundan vazgeçmemiz gerekir.
Ebeveynle çocuk arasındaki ilişkide doğal bir dengesizlik vardır. Çocuk ebeveyninden alır, ebeveynde çocuğa verir. Çiftler arasındaki ilişki ise dengeli olmak zorundadır. Karşılıklı bir alışveriş vardır ve her iki taraf da hem alan hem veren rollerini mümkün olduğunca eşit olarak oynarlar.

7-13-20-33 sayılarının sırrı ve yaşam çiçeği

Yaşam Çiçeğinin desenleri evrendeki her şeyi oluşturan kutsal oranların çıkış noktasıdır. Aslında çember değil küredir. Kutsal geometriyle bağdaştırılır. Semavi dinlerin hepsinde kullanılmıştır. Bu kutsal geometri, kendimizin ve evrenin gerçeğine ulaşmakta bize yardımcı olur.
Yaşam Çiçeğinin çizimi sadece Mısır? da değil, dünyanın her tarafında bulunur. Bu çizim İrlanda? da, Türkiye? de, İngiltere? de, İsrail? de, Çin? de, Tibet?te, Hindistan? da, Japonya? da her yerde bulunur. Dünyanın her yerinde de adı aynıdır: Yaşam Çiçeği. Evrende başka yerlerde adı değişiktir. İki temel isim Sessizliğin Dili ve Işığın Dili olarak tercüme edilebilir. Bütün dillerin kaynağıdır. Evrenin öncelikli dilidir: Saf şekil ve orantı.
Yaşam Çiçeğine çiçek denilmesinin nedeni sadece çiçeğe benzemesinden değil meyve ağacının evrelerini temsil etmesinden dolayıdır da.

İslamı, Müslümanlığı ve Ramazanı anlamak!…

Bugün Ramazan ayının ilk günü. Bildiğiniz gibi Ramazan ayı Hz. Muhammed?e Kur?an-ı Kerim?in indirilmeye başlandığı aydır. Ramazanın kelime kökünü incelediğimizde iki fikir öne çıkmakta;
1- Ramad kelimesi Arapçada ?yanmak? anlamına geliyor. Aslında tasavvufi bakışla hem Hz. Muhammed?in hem de tüm insanlığın pişmesi ile ilişkilendirilebilir. Hz. Muhammed?de Ramazan ayı için ?günahların yandığı aydır? diye buyurmuştur.
2- Ramda kelimesi, ?yaz sonunda sonbahar öncesi yağan ve yeryüzünü kirden temizleyen yağmur? manasına gelir. Ramazan ayıda inananların günahlarının temizlendiği aydır.
Ayrıca Ramazan ayı için ?rahmet ve mağrifet ayıdır? denmesinin nedeni hecelerinde görülebilir; Arapçada Ra-ma-z-a-n heceleri bölündüğünde Ra (Rahmet), ma(mağrifet-affedilme), z(ateşten muhafaza edilme), a(Amaan:Emniyet), n(Nur) anlamına gelmektedir. Mağrifet ayıdır çünkü, ?Kendini bilen, Rabbini bilir.?

Yedi Kubbe; Bilgelik, Güzellik, Aşk, Adalet, Görkem, Bilgi ve Ölümsüzlük

Thot?un Kitabı?nda; ?Ruhunu yükseltebilmek için fazlalıklardan kurtulman gerekir. Ruhunu hafifleştirmeye bak.? der ve ekler ?Yücelmek için istemen yeterlidir. Yücelen diğer ruhların etrafa nasıl dağıldıklarına ve ilahi gruplar oluşturduğuna bak. Her biri kendilerine uygun bölgelere yükselip, o bölgenin meleğinin kanatları altında toplanmaktalar.? Bir zamanlar Atlantis?te Thot tarafından kaleme alınan bu bilgiler, yine Thot tarafından Mısır?a getirilmiş ve burada muhafaza edilmiştir. Bu yedili hiyerarşik yapı Hindistan?ın Yedi Deva?sı, Persler?in Yedi Amşapand?ı, Kabal?ın Yedi Sefirot?u, İslam?ın Tasavvufundaki ve Orta Asya Türk geleneklerindeki Yedi Katlı Gök anlayışlarında yansır. Bu yedi Kubbe; Bilgi, Güzellik, Aşk, Adalet, Görkem, Bilgelik ve Ölümsüzlük?tür.

Hayatta Başarının Anahtarı – Öz-değer Eğitimi – Mayıs – İstanbul

0-6 yaş arasında temeli oluşan özsaygımızı bilinçlenerek geliştirebiliriz.
ÖZSAYGI, ?evet? demek istediğinde ?evet?, ?hayır? demek istediğinde ?hayır? diyebilmektir.
ÖZSAYGI, önce kendine saygı ve sevgi duyarak gülümseyebilmek, bu insan benim dostum diyebilmek, karşı cins olsaydı onu eş olarak seçmeyi arzu edebilmektir.
ÖZSAYGI, kendini beğenmişlikten kendini beğenmeye doğru yapılan bir yolculuktur.
Hayatta?yüksek öz-değer? başarının anahtarıdır.